Bu inceleme, odağına Sabahattin Ali’nin Kurtarılamayan Şaheser adlı öyküsünü almıştır. Öykü, bir şairin en güzel şiirleri yazma arzusu ve bu yolda çektiği sıkıntılar üzerine kurgulanmıştır. En güzel şiiri yazma isteğinde aşk, itici bir güç olarak işlev görür. Öyküde bir şairin hem aşk ilişkisinde hem de şiirlerini yazarken değişkenlik gösteren duygusal ve düşünsel durumu üzerinde durulmaya değer niteliktedir. Çünkü değişen bu duygu durumu, öykünün kahramanı şairin sanat anlayışını ve gerçek şiirin ne olduğu konusundaki düşüncelerini de önemli ölçüde etkilemektedir. Şairin gerçek şiirin nasıl olması gerektiği konusunda vardığı son nokta, Sabahattin Ali’nin şiire bakış açısının belirlenmesine katkı sağlayacak niteliktedir. Bu araştırma, bir örnek durum çalışmasıdır. Çalışmada Sabahattin Ali’nin Kurtarılamayan Şaheser öyküsü iyi şiirin nasıl olması gerektiği kavramı çerçevesinde ele alınmıştır. Çalışma, yorumlayıcı paradigmaya dayalı nitel bir araştırma olup içerik analizinde hermeneutik yorum yapılmıştır. Kurgusal, öykü kahramanı bir şair üzerinden Sabahattin Ali’nin ilk dönem eserlerinde şiire bakış açısı saptanmaya çalışılmıştır.