Duvar resimleri Osmanlı modernleşme döneminin getirdiği yeniliklerin başında gelmektedir. İmge dünyasındaki çoğalmanın yanı sıra dönemin arşiv kayıtlarında, şiirlerinde, yazılı basınında verilen ve haber değeri taşıyan pek çok bilginin resimlerde ama en çok da duvar resimlerinde yer aldığı aşikârdır. Bu çalışmada bu bilgilerin resimsel karşılığı aranacaktır.
Osmanlı ya da Avrupa’da özellikle 19. yüzyıl tarihi dikkate alınarak günceli, arşiv belgelerinden ya da gazetelerden izlemenin yanı sıra duvar resimlerinden de görsel olarak nasıl görüldüğü ortaya konulmaya çalışılacaktır. Resimlerden okunan tarih geçmişten itibaren her dönem karşımıza çıkmaktadır. Bazen Neolitik dönem yerleşimi olan Çatalhöyük’te, Hasan Dağındaki volkanik patlama, antik dönemin önemli yerleşimlerinden biri olan Pompei’ de bir mekândan amfi tiyatroda gerçekleşen savaşın resmi bazen 11.yüzyılda Romanesk dönemin önemli olaylarından Hastings Savaşını anbean ele alan Bayeux duvar halısı ya da Osmanlı resminin belgeleme anlayışına uygun olarak Matrakçı Nasuh’un seferlere katılıp bütün güzergâhı resmetmesi gibi on binlerce yıldır tanık oldukları olayın gerçekleştiği tarihi izleyen bir anda görselleştirildiği anlaşılmaktadır. Peter Burke (2009,177) “Tarihçi Olarak Ressam” başlığı altında tarihsel olayların imgelerle ölümsüzleştirilmesinin eski çağlardan beri değişmeden süregelen bir gelenek olduğundan söz eder. Çalışmamızda bu geleneğin 19. yüzyıldaki devamı imparatorluğun farklı coğrafyalarında yer alan saray ya da evlerde bulunan bazı imgelerden yola çıkarak anlamaya ve aktarılmaya çalışılacaktır. Osmanlı duvar resimleri çok geniş bir alanda görüldüğü için İstanbul, Edirne, Antep, Safranbolu gibi farklı bölgelerden bir seçki yapılmıştır. Bu durum bazen tüm dünyayı ilgilendiren bir olay bazen saltanatın evi olan bir yapı aracılığıyla gösterilecektir.
Tarih boyunca çok iyi bilinen yukarıdaki örnekler dışında, Osmanlı İmparatorluğu modernleşme döneminde yeni bir tür olarak görülen duvar resimlerinde tarihin nasıl görselleştiği ortaya konulacaktır. Geçmişten bu yana devam eden belgeleme anlayışının hem dünya hem de Osmanlı tarihi açısından önemli olay, şehir ya da bazen de yapıların tarih yazımıyla, şiirlerle eş zamanlı olarak duvar resmi programında nasıl yer bulduğu gösterilecektir.